2 Nisan 2012 Pazartesi

MODERNİZME SATAŞMALAR/ TAİFE-İ NİSANIN MODERN GARABETLERİ

 
Her akım, her ideoloji ve her gelenek içinde bir çok eksikliliği barındırarak ortaya çıkar ve varlığını bu eksikliklerle  sürdürür. Bu akımlar, ideolojiler ve gelenekler salt doğru ve salt gerçek olmadıkları için, bu eksikliklerini farklı hilelerle kapatmaya çalışırlar. Bunların savunucusu olanlar da kendilerini haklı çıkarmak ve üstünlük elde etmek adına bu eksiklikleri görmezden gelip, o düşünceyi şuursuzca sahiplenirler. Kendi eksikliğiyle birlikte zaman içinde çürüyen bu süreç, taraflarını da çürüterek yaşamını sürdürür. Modernizm de bu eksikliğine rağmen şuursuz taraftarlarıyla varlığını kırarak, ezerek, sömürerek devam ettirmektedir.
Kökü modernizme dayanan görsel araçlar, gün geçtikçe daha fazla genişleyerek ve yayılarak neredeyse düşünceler üzerinde hakimiyet kurmuş, sanal bir dünya yaratmıştır. Hayat artık televizyon camı, bilgisayar monitörü ve cep telefonlarının ekranı üçgeninde akmaktadır. Beyninden ziyade gözleriyle görsel bir dünyada yaşayan insanlar da artık düşünmek ve sorgulamak yerine sadece gördükleriyle dünyayı değerlendirmekte, fikir ve inanç dejenerasyonuna uğramaktadırlar. Modernizm, sanal dünyanın inanılmaz yanılgısında varlığını sürdürürken, insanları da bu yanılgı içinde yönlendirmekte ve kötü bir şekilde değiştirmektedir. Bu süreçte en fazla kullanılan ve en çok etkilenenler ise kadınlardır. İslamsızlığın olduğu her yerde ve dönemde ezilen, horlanan, aşağılanan kadın, bu çağda da modernizmin elinde bir kukla gibi oynatılmaktadır. 
Erkeklerin zaafı kadın, kadının zaafı da güzellik olunca, (istisnalar kaideyi bozmaz!) modernizm bu zaafları kullanarak her iki cinsi de sınırsızca sömürmektedir. Modernizm, kadına yeni bir tanım getirmiştir ve bu yeni tanım kendini sadece kadın bedeni üzerinden açıklamaktadır. Çünkü kadın bedeni, modernizmin en büyük gelir kapısı, en önemli sürdürücüsüdür. Modernizm kadını görsel bir meta haline getiren bu bozukluk, teknolojinin de etkisiyle sanal ve kusursuz bedenleri ortalıklara yayarak her iki cinsi de sömürmeye, doyumsuzlaştırmaya ve yanıltmaya devam etmektedir. Bilbordlar, reklamlar, fuarlar, gazeteler, internet sayfaları sahte sanal kadın bedenleriyle saf beyinleri abesle işgal  etmiş durumdadır. 
Özellikle sanal dünyadaki sanal kadınlar, reel yaşamdaki kadınların hayatlarını bulandırmaya devam etmektedir. Bedenini kullanarak para kazanan kadınların bu zorunlu güzellikperestliği, diğer zorunlu olmayan kadınları da etkilemektedir. Bazı kadınlar ölçüyü kaçırarak şuursuzluğunun ve cehaletinin etkisi ile kendini bu zaafa kaptırmakta ve güzelliğini ilahlaştırarak hayatının merkezine yerleştirmektedirler. Ekranla gerçek yaşam arasında kalan kadınlar, sanal hemcinslerini gerçek gibi algılayıp onlar gibi olmaya çalışmaya çalıştıkça reel dünyanın en büyük darbelerini yemeye devam etmektedirler. Kendini sanal dünyanın sanal bedenleriyle kıyaslayan kadınlar, onlar gibi olmaya çalıştıkça maddi ve manevi kayıplara uğramaktadırlar. Son dönemlerde estetik ameliyatlarındaki ve kozmetik sektöründeki fahiş artış ve bu çarkta ezilenlerin yaşlarının ergen çağlara düşmüş olması felaketin boyutlarını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte ameliyatlar sonucunda daha fazla deforme olan bedenlerin, ruh sağlığını kaybedenlerin ve hayatını kaybetme tehlikesi geçirenlerin sayısı hiç de az değildir. 
Dikkat ediyorsanız çevremizde garip görünüşlü, garip duruşlu ve garip tavırlı kadınların sayısı giderek artıyor. Kadınların bu sapkın düşkünlüğü gerçekten gariptir, çünkü o sanal kadınlarla, reeldeki kadınlar birbirlerine hiç benzememektedir. Benzemesi de imkansızdır zaten. Reel kadın, sanal kadın gibi olayım derken, bunun imkansızlığının çelişkisinde kaybettikçe kaybetmektedir. Şöyle bir bakın etrafınıza. Ekranlardaki kadınlar annenize, kardeşinize veya uzağa gitmeyelim kendinize benziyorlar mı? Neden onların gerçek olduğuna bu kadar inanıyorsunuz ki? Kendi çirkinliğini kapatmak için ışıltıları, renkleri, sahneyi kullanan modernizm, kadınları çirkin olduğuna inandırarak kozmetik ve estetik dünyanın kölesi haline getirmiştir. Bu gidiş bizden neleri götürüyor farkında mısınız? Modern fitnenin deformasyonuna uğrayan kadınlar! Mutlu olayım derken depresyondan depresyona giren kadınlarımız! Nereye bu gidiş? Psikologların kapısını aşındırdığınız yetmedi mi?
Modernizmin 'güzel' diye tanımladığı; botoxlu olduğu için mimikleri kalmayan yüzler, kafasına kadar kalkmış kaşlar, enjekte edilmiş slikonla asimetrik duran dudaklar ve yanaklar, yüzüne göre küçük kalan ve nefes alamayan burunlar, hayvanların denek olarak kullanıldığı ve uğruna acı çektiği ürünlerle bin türlü kapatıcı renk, kalem kullanılarak yapılan makyajla dolanan kadınlar! Işık ve gölge oyunları ve fotoshoplarla kusursuzlaştırılan bedenler! Gerçekten güzel olduğunuza inanıyor musunuz?
-Sevilay Meraler-


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder