17 Nisan 2012 Salı

YİTİM

"Kirpiklerimin ucuyla kazdığım yolda, menzil, kafile ve kumluk önemli değil" İkbal



Buradan geçmeyen bir akıl gördünüz mü? 

Gökdelenlerin göğü deldiğine  inanmamış... 
Betonlara işlemiş amele düşleri sömürmeyen... 
Sırlı levhalara flu bakışlar sıvayan bir akıl.. 

Ayaklarında toprak topuklu, demode bir ayakkabı... Üzerinde hiç bir kapitalist mağazada bulunmayan bir elbise vardı, alaca zaman renginde... Bir de çantası vardı sırtında okulsuz toplumların kullandığı, Şahmeran desenli... Dilinde ise İlhan'ın şiirinden iki dörtlük:

.../
gök yarıldıkça şimşeklerden 
soğuk aynalarda kilitliyim 
tırnaklarımdaki elektrikten 
su gibi erir iliştiklerim 
kıvılcımlar uçar kirpiklerimden 


doğumdan öncesini yaşıyorum 
henüz belli olmadı kimliğim 
vücudunu arıyor ruhum 
bir yerde atomun çekirdeğiyim 
bir yerde artı sonsuzum



Gözlerinde premodern bir buğu, ellerinde postmodern bir kukla vardı.  Serçe parmağında üstünde yaşamının anlamı yazılı ametist taşlı bir yüzük taşırdı. Ritüel bir tavır takınarak yürürdü. Hiç bir damganın tutmadığı bir teni vardı. Melezdi; neredeyse dünyanın bütün tenlerinin rengi vardı yüzünde...

Bütün dilleri bilirdi ama sadece bir kelimeyle konuşurdu. Kaçışlar mahallesinde, kendi cennetinde yaşardı. Kapısı yoktu evinin, komşuları da.. Bir tek intihar sebepleriyle şohbet eder; anomi bir türkü söylerdi. Sesi üç soyutlu romanları aşardı ama bir tek nehirler duyardı sesini.
Buradan geçmeyen bir akıl gördünüz mü? 
-Sevilay Meraler-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder