4 Kasım 2011 Cuma

KELEPÇE/ERDEM



Bileklerimize kelepçe gibi vurulan engelleri kırmak bir erdem değil midir? Cevabım net ve kesin olacaktır. Hayır! Önce şunu sorayım: Bu kelepçeleri kim çözdü, neden çözdü? Bu kelepçeleri çözenler, senin ellerini günahsız insanların kanına bulamak için çözdülerse sen onları övecek misin? Chombe, zindandan kaçan Katanga'yı arkadan vurması için Lumamba'yı zindandan salıvermişti ve o da gidip Katanga'yı vurmuştu. Görüyorsunuz ki, kim, kimi, ne için kurtarıyor. O halde, özgürlüğü tanımak ve iyi seçmek gerekiyor. Özgürlük, bir gelişme, bir değer ve bir aşamadır.
Şimdi, modern kadının eski zincirlerinden kurtuluşunu bir başarı olarak değerlendirsek bile, düştüğü ahlaki çukurları görmezlikten gelemeyiz. Eski zincirleri kırmak gerçekten aydın kadın için bir başarı ve gelişme sayılabilir. Hatta, övgüye değer bulunabilir. Aydın kadın bu zincirleri kırmakla özgürlüğünü elde etmiş de olabilir. Ama modern kadının eski zincirlerinden kurtulduktan sonra düştüğü fitne ve sapıklık, daha kötü ve daha korkunç bir zincirdir.
Aydın kadın fikri zincirleri kırmakla özgürlüğe, modern kadın ise kayıtsızlığa varmıştır ve bu ikisinin farkı, özgürlükle laubalilik arasındaki fark kadardır. Aydın kadın zincirleri koparıp özgürlüğe kavuştuktan sonra sorumluluğa ererken; modern kadın laubaliliğe, kaygısızlığa ve sorumsuzluğa ermektedir. Aydın kadın ilericidir; özgür, sorumlu, bilinçli, amaç ve değer sahibidir. Ahım şahım süslenmeye ve süse tapmaya ihtiyacı yoktur.
Dr. Ali Şeriati/ Biz ve İkbal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder