Edward
A. Murphy Jr. ABD Hava Kuvvetlerinde 1949'da roketler üzerine deney yapan
mühendislerden biriydi. İnsan üzerine ivmelenmenin etkilerini inceliyordu. Deneylerden biri pilot üzerinde 16 değişik noktaya akselometre
takılması gerekiyordu. Sensör bir yapıştırıcı ile ancak iki türlü
takılabiliyordu ve birisi 16 sensörün tamamını da yanlış takmayı başarınca
Murphy çok kızdı ve bunun üzerine, daha sonra kanun olarak
nitelendirilecek ilk söylemlerini bir basın toplantısında açıkladı. Zaman
içinde pek çok kişi benzer terslikleri Murphy kanunu diye adlandırılmış ve
kurallar anonim bir hal almıştır. Murphy'nin kanunlarına bazen günlük yaşantımızda rastlayabiliriz. Aşağıda bariz bir örneği mevcut :))
"Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir."
Samsun'da okuduğum dönemde değerli kuzenimin askerliğini yapmak için Samsun'a geldiğini duyunca çok sevinmiştim. Kuzenimi hemen aradım ve bir haftasonu
görüşmeye karar verdik. Kardeşim kadar değer verdiğim kuzenime, asker de olması hasebi ile, güzel bir gün yaşatmayı, çok istiyordum. Murphy1: "Bir şeyin olma olasılığı, isteme olasılığı ile ters orantılıdır."
Ev sahibi konumunda
olmam ve ablalığın verdiği anaçlık duygusu ile beynimde bir askere güzel bir şehir gezintisi yaşatmak için plan yaptım; çünkü onun zamanı kısıtlıydı ve kısa zaman
içinde mümkün derecede verimli bir pazar günü geçirmemiz gerekiyordu. Gece saatimi
ayarladım, kıyafetlerimi hazırladım ve kusursuz planım beynimde uyudum. Murphy2: "Kusursuz planlar kusursuz değildir"
Sabah
hazırlandım ve yurttan çıktım; yalnız bir şey vardı, öğrenci olduğum için çalınma ve kaybolma
korkusuyla cüzdanımda fazla para bulundurmuyordum; ama bankada param
vardı. Meydana varınca bankamatikten paramı çekecek, rahatça
dolaşacaktık. Gelen ilk dolmuşa atladım ve iner inmez meydandaki bankamatiğe
gittim; ama para çekemedim, çünkü makine kartı red ediyordu :/ Bu çok kötü bir
durumdu:( Çok bozulmuştum. :/ Murphy3: "Bundan daha kötüsü olamaz dediğiniz andan başlayarak işler daha kötüye gider."
Yine
de, belki bu makine bozuktur dedim ve Çiftlik caddesine çıktık.
Kahvaltı salonuna gitmeden önce başka bir makineden para çekmek istedim ama o da
ne! Makine yine para vermiyordu :/ Orada bulunan bir kaç kişi de para çekememiş
sinirli bir şekilde homurdanıyordu. Ben de çekemediğim için moralim çok
bozuldu, yanımdaki para azdı ve iyi bir gün için kâfi değildi. Kahvaltı
yaparken bir yandan da kar kara ne yapacağımı düşünüyordum; çünkü gidecek bir çok yer
vardı ve bunun için daha fazla para lazımdı ve ablası olarak bir askere bir kuruş
harcatmamalıydım. Sonra arkadaşımı arayıp para getirmesini isteyeyim dedim; arkadaşımı arayayım derken telefonumun şarjı bitti. !!:/ Bu sorunu kuzenime hissettirmemeliydim. Bir bahane ile telefon kulübesine gittim; ama yurdun telefonun ezbere
bilmiyordum, telefona kayıtlıydı ama onun da şarjı bittiği için açılmıyordu. :/ Uzun bir zaman kaybından sonra bir şekilde arkadaşıma ulaştım.. O gelinceye kadar şehir merkezinde biraz dolandık. Meydanda fotoğraf çekmek istedik, ama ilk
fotoğraftan sonra makine bozuldu :/ Murphy4: "Makinalar güvenilmezdir ama insanlar daha güvenilmezdir. İnsanın güvenirliğine dayanan sistemlere güvenilmez.
Mesafe uzaktı ve uzun bir zaman kaybından sonra arkadaşım parayı yetiştirdi; ama gün bitmek üzereydi. Geç de olsa her şey yoluna girmişti; fakat çok zaman azdı ve ancak bir iki yere uğrayabilirdik. Gün, hiç de planladığım gibi geçmemişti. :/ Murphy5: "Eğer kendini iyi hissediyorsan endişelenme, geçer!
Her ne kadar hayata olumlu gözle bakmaya çalışsak da zaman zaman bu tür
aksiliklerle çokça karşılaşırız. Benzer aksilikleri yaşarım; ama 'her şeyi hayra yormak' gibi islamın bize kazandırdığı, nimet sayılacak bir bakış açısına sahip olduğum için dünyaya ait hiç
bir aksilik canımı fazlaca sıkmaz. Çünkü şer bildiğimizde hayır; hayır
bildiğimizde şer vardır; ama bazı aksilikler
unutulmazdır :)
-Sevilay Meraler-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder