31 Mayıs 2012 Perşembe

ATLAS'TAN HİSSE



Atlas heykelini bilirsiniz. Yunan mitolojisi kaynaklı, omuzlarına yuvarlak, büyük bir cisim taşıyan adam heykeli. Genelde "dünyayı sırtına yüklemiş adam" olarak bilinir. Fakat bazı kaynaklarda o cismin dünya değil; gök kubbe olduğu iddia edilmektedir. Bu cisim eğer dünya ise "Atlas'ın ayaklarının nereye bastığı!", eğer gök kubbe ise "şeklinin neden yuvarlak!" olduğu soruları beni bu her iki iddia hakkında emin olmamaya itse de  benim için burada önemli olan Tanrı Zeus'un kendini çok güçlü sandığı için onunla savaşmak isteyen Atlas'ı sonsuza kadar dünyayı taşımakla cezalandırmasıdır. Gerçi burada da başka bir muammayla karşılaşıyoruz; sonsuzluk tanrılara ait ise, böylece Zeus, Atlas'ın tanrı olduğunu kabul etmiş olmuyor mu? Yok eğer sonlu ise öldüğünde yere düşerek tuz buz olacak bir yer/gök kürenin akîbeti ne olacak? Her neyse, biz tanrıların tanrısı Zeus, bunca ceza dururken kendini tanrıya rakip olacak kadar güçlü sanan Atlas'ı neden böyle bir cezaya maruz bıraktığını düşünelim. Her hadisenin içinde, insanlığın alacağı bir çok ders bulunmaktadır. Öyle görünüyor ki Tanrı Zeus da, bu cezayla birlikte aslında Atlas'a kocaman bir ders vermiştir. Atlas'ın duygularını daha iyi anlamak için Atlas'la empati kurmaya çalışır isek; bu cezanın öğrettiklerini belki biraz daha anlayabiliriz: Bu cezayla Atlas:
  • Tanrıya teslim olmamanın cezasının, bu ağır dünyanın, ağır yükü altında ezilmek olduğunu, 
  • Sadece dünyayı kendine dert edinenin, her zaman iki büklüm olacağı ve hiç bir zaman dimdik duramayacağını,
  • İki eliyle dünyayı tutmasıyla, aslında elleri kelepçeli bir mahkumdan bir farkının olmadığını; yani dünyayı taşımanın, esirliğin bir nevi olduğunu,
  • Dünyanın ağırlığı altında ezilirken gönlünce yaşaya/dolaşamayacağın, 
  • Atlas çok güçlüdür; ama özgür değildir. Maddi anlamda güçlü olmanın aslında gerçek güç olmadığını ve maddi gücün özgür olmak kadar güçlü olmadığını, 
  • Bu ağır yükün altında ezilirken, kendine olan sonsuz güvenin aslında koca bir hatadan başka olmadığını,
  • Kendini çok güçlü hisseden, "kendime yeterim" diyenlerin bu gücün altında ezileceklerini,
öğrenmiş olma ihtimali yüksektir. Atlas kendince bir hisse almış olsun; biz de kendimizce bir hisse alalım. Yani Atlas olmayı bir kenara bırakıp, maddi güçlerimize güvenerek kendimizi güçlü sanmayı ve dahi kibirlenmeyi bir kenara bırakıp, ağır yüklerin altında gereksiz yere ezilmekten kaçınmayı, kendimize şiar edinelim. Çünkü dünyayı yüklenmek isteği, bencilliğin iyi niyeti olabilir ve bu iyi niyet bizleri iyi olmayan niyetlere sürükleyebilir. Zira insan Allah'ın değil; benliklerin rızası için dünyayı yüklenmeyi kendine marifet sayarsa, bu marifet seküler iltifatlar içinde insanı boğabilir. Ne söylersek söyleyelim, bu yükü yüklenmeye gönüllü bir çok insan olduğunu ve sonsuza dek olacağını da biliyorum. Yine de bunca gerekçeye rağmen,  illâki "sırtımda bir dünya taşımak istiyorum" diyorsanız ve bu isteğinizde çok ısrarcıysanız, size diğer dünyayı yüklemenizi öneriyorum. Özgürlüğün ve gücün adına.. 
-Sevilay Meraler-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder