1 Şubat 2013 Cuma

BUĞU ve ADAM

"Şeytanın ruhuna eziyet ettiği kişi, acısını, hiç düşünmeden en yakınından çıkarır."
 -Meriç-


bir buğu hafifliğidir, yalnız bir adamın ağırlığı
bir fincan kahvenin telvesinden kaç masal çıkarsa, o kadardır yaşay/tacağı 
 bir bardak çayın son yudumu ne kadar sıcaksa, o kadardır verdiği sıcaklık
ve dibi yanmış bir yemeğin tadı kadardır hayattan aldığı lezzet. 

bir buğu kalıcılığıdır, yalnız bir adamın bekası
defterden silinen bir cümle ne kadar silikse, o kadar siliktir  kalabalıklığı
ve bitirilmiş bir kitabın ayracı nereye konuluyorsa, orasıdır şehri

bir buğu netliğidir, yalnız bir adamın şeffaflığı
bozulmuş bir aynanın görüntüsü nasılsa, odur, çürümüş gözlerinden dünyaya yansıyan
 ve bir pas keskinliğince keser ölümü hayattan

bir buğu gücüdür, yalnız bir adamın cesareti
mürekkebi bitmiş bir  tükenmez bir kalem ne kadar yazabiliyorsa,
 o kadardır korkusunun tükenmezliği   
ve kaçırılan bir uçak ne kadar uzaksa, o kadar yakındır yürek yolculuğuna


bir buğu miktarı kadardır, yalnız bir adamın cömertliği
veresiye vermeyen bir bakkalın vericiliği ne kadarsa, o kadardır başkasına verdiği
bir de son kullanma tarihi geçmiş bir merhem ne kadar iyileştirebilirse
 o kadar iyileştirebilir başkalarının y/karalarını

ve
mermerde gülün bitme ihtimali  ne kadarsa, o kadardır aşka bulaşma olasılığı

-Sevilay Meraler-






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder