13 Şubat 2013 Çarşamba

BİVEFA SEVGİLİ

Anti kapitalist bir sevgililer günü yazısıdır..

Nasıl da sevmiştin onu değil mi? Nasıl da tatlıydı... Ona her bakışında o sonsuza dek senle kalacak sanırdın. Oysa o hep senden kaçardı. Olsundu, sen bu kaçışı bile sever peşini bırakmazdın. Nasıl olsa bir gün o senin olacaktı. O kaçtıkça, sana daha sevimli geliyordu. Yakalayamadın!

Öyle vefalı görünüyordu ki senden başkasını sevmez sanıyordun. Kendisini o kadar çok sevdirmişti ki bunca güzelliğine rağmen yalnızca seni sevebileceği ihtimalinin ne kadar düşük olduğunu anlayamıyordun. Ellerinde başka ellerin izi varken bile... Anlayamadın!

Çok güzeldi sevgilin. Yüzü  bir bebeği andırıyordu. Bunca yaşına rağmen bu kadar genç oluşunun sırrına aklın ermez, ona her bakışında büyülenmiş gibi dalar, kendini cennete sanırdın. Oysa maskesinin altında çürük bir yüz vardı. Göremedin!

O hep senden, saray gibi evler, en pahalı arabaları isterdi. Sen de onu kırmaz sırf onu memnun etmek için durmadan, yılmadan çalışırdın.Sen de mutlu olurdun. Ona verdiğin her hediyenin seni ona daha çok yaklaştırdığını sanırdın. Biraz daha gayret etsen gözü doyacak ve senin olacaktı. Doymadı!

Senden hep ona zaman ayırmanı isterdi. Ondan biraz uzaklaşacak olsan kıskançlıktan kudurur, sana gününü zehir ederdi. Sen de zamanın ondan daha kıymetli olmadığını düşünür bütün zamanını ona verirdin. Onun için harcadığın zamanı her şeyden önemli görür, bu cömertliğin karşısında seni daha çok seveceğini sanırdın. Sevmedi!

Yolun bitmeye yakın olduğu bir zamandı...

Bir gün ayna sana baktı ve sen ürperdin. Aynanın gözlerinde yaşlı bir ağaca benzeyen biri vardı. Heyhat! Pürüzsüz gençliğine, huysuz bir acuze düşmüştü!

O çok sevdiğin sevgilin seni terk etmişti. Eyvah! Delinmez dağlarına, mağara yalnızlığı düşmüştü! 

Gitmek zorundaydın ve seni kızgın çöller bekliyordu ama bir damla suyun yoktu. Heyhat! Nehirler dolu matarana, sahra dolusu küller düşmüştü! 

Bu yolculuğun mutlaka ama mutlaka olacağını biliyordun ama sevgilin sana bunu bile unutturmuştu. Eyvah! Zehir gibi aklına, çığ gibi nisyan düşmüştü!

Şimdi musalla taşındasın ve münhal ellerinde, günahkar bir defter...

Anlamadın! Sevgilin senin en yakınındaydı fakat sen O'nu göremedin, O sana hep güzellikler fısıldadı ama sen O'nu duymadın, O'nunla konuşmanı istedi ama sen O'nunla konuşmadın. Sen O'nu hep aldattın. Şimdi de o nankör seni aldatıyor. Nicelerini aldattığı gibi...
Bu dünya Sultan Süleyman'ın bile olmadı, senin mi olacaktı? Rahat uyu! Sevgililer günün mübarek olsun!!!

-Sevilay Meraler-



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder