23 Temmuz 2012 Pazartesi

MODERNİZME SATAŞMALAR/ MEZAR SULAYAN ÇOCUKLAR


Dünyanın en büyük kapitalistleri mezarlıklarda mı büyür?

Kabir ziyareti vefâ göstermenin güzel bir örneğidir. Vefat etmiş sevdiklerimizi yaşıyorlarmış gibi evlerinde ziyaret etmek, onlara dua etmek, onları yâd etmek açısından anlamlıdır. Her ne kadar bu ziyaretlerimizi onlar için yapıyor gibi görünsek de aslında kabir ziyareti, nefsimizi ıslah etmek amaçlı ve kendimize dönük bir eylemdir. Modernizmin perdelediği gözlerimizin açıldığı, oyun diye adlandırdığı/anlamlandırdığı 'hayat'ın son perdesinin oynandığı yerdir. Oyun biter, perde iner ve şenlik sona erer.. Dokunduğumuz her mezar taşı, her gün kibirle ve hayranlıkla baktığımız parlak aynamızın, kendimizi sakladığı siyah yüzüdür. Bir de kabirler bizim dış yapısı sade, mütevazi, sıradan olan evlerimizdir; alçısız, yalıtımsız, renksiz.. -bakmayın mermerden, granitten, süslenmiş taşlardan yapıldıklarına.. ölüler için hiç bir anlam taşımıyor- İç dizaynı ve dekorasyonu ise bize aittir. Mezarlar, cenneti kucağımızda götürmüşsek cennet bahçesinden bir bahçenin huzuru, cehennemi kucaklayıp götürmüşsek kahırla dekore edilecek evlerimizdirler. 

Parayı insanların ilahına dönüştüren modern düşünce, dünyayı, dirileri ve ölüleriyle sömürmeye devam ediyor. Modernizm, kabristanları bile para kazanılan yerlere dönüştürdü. Bunda bizlerin de katkısı da çok büyük tabi; yani modernizmin para kazandırma şekli, cehaletimiz nispetinde artıyor. Modernizm, karşılığında para verilen her şeyi  değerli kıldı kılalı, bizi de hayvandan da aşağılık varlıklar kıldı.  Örneğin, islamiyeti sadece kabir dini sananlar, varlığından habersiz Kuranı, kabirlerde para karşılığında okutuyorlar. Kendileri de okuma bilmedikleri için okuyanın Kuran okuyup okumadığını bilmeden para vermiş olmanın ferahlığıyla ölülerini sevindirdiklerini sanarak ayrılıyorlar. Son zamanlarda da yasin balonu!! diye bir şey icat etmişler. Yasin okunduktan sonra şişirilen balonlar, mezarklılarda satılıyormuş; ziyaretçi de bu yasinli balonları besmeleyle! -yani yasinli balonu açma ritüeline uygun olarak-  ağzını açtığı ve belki de patlattığı balonun o mübarek havasını  mezarın üzerine yayıyormuş.. Böylece ölenin ruhu yasinle huzur buluyormuş. Büyük sevap vesselam! Daha neler görecek neler duyacağız bilmiyorum..  Evet evet cehalet sonsuzdur..  

Kabirlerden para kazanma şekli mevsime göre değişiyor. Örneğin bu sıcak yaz günlerinde mezarları sulamak işi oldukça revaçta. Yurdun her yanında olduğu gibi memleketimde de bu yükseliş söz konusu. Bir kaç gün önce yakınlarımla birlikte kabristanı ziyaret ettiğimde  etrafımızı ellerinde su dolu  ibrikleri ve şişeleri ile bir sürü küçük çocuk sardı. Amaçları para karşılığında kabirleri sulamak. Para verdik; -sulamasalardı da verirdik- mezarları suladılar.. Önce çok masum  gibi görünen bu eylem - çocuklar masumdur; eylemler zalimdir- bir çocuğun cevabıyla beni rahatsız etmeye başladı. Su, kabristanın çok yakınındaki bir çeşmeden dolduruluyordu, yani bedavaydı! Çocuğun birine algısını anlamak için; şu kuru mezarları parasız sular mısın? diye sordum. Sulamam! dedi. Allah sevinsin diye de yapmaz mısın? diye sordum. Yapmam! dedi. Para sevgisi, Allah sevgisini çoktan geçmişti.. Büyükleri, onlara bedava suyu ölü toprağının üzerine dökmeyi para kazanma yöntemi olduğuna inandırmış. Ufacık ruhlarının paranın ve hırsın kiriyle lekelendiğini görmek beni çok üzdü. Evet galiba dünyanın en büyük kapitalistleri mezarlıklarda büyüyor.. Büyüklerin sömürüsüne maruz kalan bu çocuklar, malesef kedere mühürlenecek modernist hayatın/oyunun baş rol oyuncuları olmaya başlamışlar bile.. 


-Sevilay Meraler-



    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder