26 Şubat 2012 Pazar

MODERNİZME SATAŞMALAR/ RUHLARIN KLİŞE KRİZİ



Modernizm dokunduğu her şey üzerinde kötü ve  kalıcı bir  iz bırakıyor. Modernizmin bu izleri, klişe olduğu için bu etki insanda, ruhlarda, algılarda, bedenlerde, şehirlerde, evlerde aynılaşmanın bir tezahürü olarak karşımıza çıkıyor. Allah'ın parmak izlerini birbirinden farklı yarattığı ve hiç bir parmak izini birbirine benzetmediği bu mucizevi yaradılışının karşısına İblis'in isyanı gibi çıkan bu iz, bu 'farklılık nimetini' bulandırıyor.  Her insanın ayrı bir kâinat olduğu gerçeğinin karşısına dikilen bu iz, insanları aynılaştırmaya büyük bir hızla devam ediyor. Küreselleşmenin etkisi ile emperyalist kültürün aynılaştırma misyonu  yeryüzüne yayılıyor. Garip bir şekilde aynılaşıyor insan ve her insan başka bir insanın aynılaşmasına neden oluyor. Aynılaşma sebebi ile olaylara benzer tepkiler vermeye zorlanıyoruz. Durkheim  'bir toplumda bütün kalplerin aynı duygu ile çarpmasını  mevcut olan bir durumun kendiliğinden bir sonucu olarak değil, tek bir kuvvetin tüm bireyleri aynı yöne sürüklemesi ile ortaya çıkması' olarak açıklıyor. Bu kuvvet işte bu aynılaştırma çabasıdır. Farklı ülkelerdeki insanların aynı eylemlere ortak yaklaşımı  birlik, bütünlük gibi bir değer olarak sunuluyor. Oysa bu değer değil, aynılık ateşi içinde yanmaktır; ve bu  ateş ile insan insan olma vasfından giderek uzaklaşıyor. Bunun altında yatan en büyük etken de emparyalist güçlerin insanların aynılığı üzerinden para kazanmak ve dünyaya hakim olmak isteğidir.
Modern etki giderek yayılıyor...
Modern etki ile şehirlerin görüntüsü aynı. Işıklı caddeler, büyük mağazalar, cafeler, alışveriş mağazaları, apartmanlar, rezidanslar, siteler.. Neredeyse farkı kalmayacak şehirlerin ve ülkelerin birbirinden.  Yine de küçük bir farklılık var ise, o da şehirlerin ve ülkelerin parmak izleri yani öznellikleri, tarihi mekânlar ve eserleri... Modernizm bunları koruma altına alıyor ama  sanmayın ki saf bir niyetle.. Sadece kapitalizm uğruna sömürmek için...
Yine modern etki ile şehirlere benzeyen insanların da görüntüsü aynı. Klişe bedenler,  söylemler, eylemler, inançlar ruhlar... İnsanların arasına karışarak farklı bir hava solumak isteyen insan, aynılaşan ruhların  o tek tipinden bunalarak, büyük bir beyin  krizi geçirerek yalnızlığına dönmek zorunda kalıyor.  
Modern insan şuursuzca bir şeylerin peşinde sürükleniyor...
Modern insan modayı takip ediyor ve moda tüm dünyadaki insanların o zaman dilimi içinde aynı tarzda kıyafetler giyinmesi, aynı söylemleri tekrarlaması, aynı duruşu taklit etmesidir. İnsanlar modayla aynılaşıyor; sorgulamayan toplumlar daha fazla aynılaşıyor..
Modern insan televizyon izliyor ve televizyonda gördüklerini taklit ediyor. Hayal ürünü ve lanet olası bir lunapark olarak adlandırılan bu aletle insan aynılaşıyor; sorgulamayan toplumlar daha fazla aynılaşıyor..
Modern insan reklamları pür dikkat seyrediyor. Reklamlar, ürünleri, yapmacık mutlulukların müsebbibi olarak sunuyor ve modern insan böylece mutlu olacağı yanılgısına kapılarak kendini bu rüzgara kaptırıyor. Reklamlarda sunulan ürünleri artık her iki evden birinde rahatlıkla görür  ve boğulur oluyorsunuz. Reklamlara göre yaşayan insan aynılaşıyor; sorgulamayan toplumlar daha fazla aynılaşıyor..
Modern insan interneti kullanıyor. Sorgulamayan toplumlarda internet insanları kullanıyor ve klişe ruhlar sanal klişenin kölesi oluyor. Basit ve gerçekliği kanıtlanması zor bir bilgi doğruluğu sorgulanmadan binler tarafından beğeniliyor, paylaşılıyor ve böylece insan aynılaşıyor; sorgulamayan toplumlar daha fazla aynılaşıyor..

Bu izleri silmek mümkün değil midir? Elbette mümkündür ama  uzun bir zaman dilimi içine yayılacak sıradışı düşünceler ve eylemlerle...                                
 - Sevilay Meraler-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder