13 Şubat 2012 Pazartesi

MODERN EŞİTSİZLİK HAKKI

Erzurum- Kalaycı Köyü-13.Şubat.2012/Osman Dilek
Bu fotoğraf Erzurum'un Kalaycı köyünde öğretmenlik yapan bir arkadaşım tarafından çekilmiş; sosyal paylaşım sitesinde yayınlanmıştı. Bu  fotoğrafa bir kaç saniye bakmak bile duygularımı ve aklımı harekete geçirmeye yetti.. Bu fotoğrafı eşitlik, adalet, modern çağ,  eğitim- öğrenim hakkı, teknoloji gibi kavramlara  indirgeyip modern bir ajitasyonla süsleyerek bu çocukların nasıl ezildiğindiğinden, zor şartlarda yaşıyor olmalarından söz edebilirdim. Lâkin akıl derem ters akıyor. 
Bu resimdeki çocukları ezik, zavallı, şanssız gibi başına vurulan kavramlarla yaftalamak, onlara haksızlık yapmak olacaktır. Bakın bu çocukların en büyük imkânları öncelikle doğal bir yaşamla iç içe olup modern çağın zehirli kimyasallarıyla muhatap olmamalarıdır. Büyük şehirlerde yaşayan insanların büyük bir çoğunluğu kış aylarında üst solunum yolu ve akciğer rahatsızlıklarıyla boğuşmakta ve yine bununla mücadele etmek için yine bedenleri için zararlı olan ilaçlarla yaşamaya çalışmaktadır. Tezeği taşıyan eşek ise hiçbir zaman benzini bitmeyecek, lastiği patlamayacak, kara saplanmayacak ve çocukları yolda bırakmayacaktır. Şu çocuğun eşeğe sarılışı kaç modern çocuğa sahiptir söyler misiniz? Kendisine yardım eden bir hayvanı bunca seven bir çocuk, insanları nasıl sever tahmin edebilir misiniz? Büyük şehirlerde sokaklarda ve kafeslerde yaşayan zavallı hayvancıklar hiç bir zaman bu sevgiyi göremediler. Onları sevmek bile hayvanat bahçesine para ödedikten sonra ve uzaktan mümkündür. Kapitalist düzen hayvanları bile parayla sevdiriyor.
Bu çocuklar biraz sora okullarına gidecek ve soba tezekle yakıldıktan sonra derslerini işlemeye başlayacaklar. Isınan sınıfın değerini soğukla kıyaslayınca bilecek ve inanılmaz bir keyif alacaklardır. Kaloriferli evlerden çıkıp, kaloriferli, klimalı okula giden bir çocuk soğuğu görmediği için sıcağın varlığını son derece sıradan algılayacak. 
Günün sonunda bu çocuklar evlerine gitmek için dağılacak ve okulda öğrendikleri bilgileri beyinlerinde saf bir şekilde muhafaza edecektir. Modern pisliğe bulanmadan bakışlarına yansıyan bu duru ve güzel safiyetle..
Bu fotoğraftaki çocukların doğal ve anti modernist  duruşlarıyla  tezat oluşturan  şu boyunlarındaki kravat ve üstlerindeki üniforma.. Ne gerek varsa giymelerine...

Bu çocuklar fiziksel  mânada belki şehir çocuklarıyla eşit haklara sahip değiller gibi görünse de saf akılları korunan bilinçaltları, zorluklarla mücadeleyi bilen duruşları ile aslında eşitler. Hatta daha eşitler diyebilirim. Eşitler çünkü ülkenin eşitsizlik üzerine kurulu eğitim sistemine  rağmen:

1- Bu çocuklar Ankara Çankaya'da özel okulda yaşayan çocukla birlikte aynı sınava tabi tutulacak ama yine de sınavı kazanacaklardır.
2- Bu çocuklar öğrencilik yaşamında birçok zorlukla karşılacak ve üstesinden gelecek; hatta bu zorlukların keyfini süreceklerdir. Modern yaşamın çocukları depresyonlarda yüzerken onlar bir kaç adım önde olacaklardır.
3- Bu çocuklar iş yaşamında en kötü şartlarla karşılaşsalar bile annelerini cep telefonuyla arayıp sobanın nasıl yakıldığına dair  yardım isteyeceklerine veya sitem edeceklerine, birçok alternatif yaratacak ve işlerinden yine keyif alacaklardır.
4- Bu çocuklar iyi bir gelire sahip olmalarına rağmen şımarmayacak fakirliğin ne olduğunu bildikleri için paranın kendilerini kullanmasına izin vermeyeceklerdir.
5-.......

Bu ülkede yaşayan bütün çocukların eşit bir şekilde eğitim- öğretim hakkının oluşması için mücadele etmeli, çocukların hakları savunulmalıdır; ama çocukların eğitim hakkı ve  eğitimde eşitlik anlayışı dört duvara sığdırılmamalıdır. Einstein'ın söylediği gibi 'Eğitim insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalandır..'    -Sevilay Meraler-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder