Aldanma endamına fâni
cihandır bu
Kendisi aşikâr, ateşi
gizli külhandır bu
Giden gelmez iki kaplı
handır bu
İnsafı terk eyleme
makamı imtihandır bu.
Modern insan birçok
yere gider; ama mezarlığa gitmez.
Modern insan birçok
şey okur; ama mezar taşlarını okumaz.
Modern insan
çiçekleri sular; ama ölülerin bahçesini sulamaz.
Modern insan ağ/nlamaz.
İnsanı insan
yapan en güzel duygulardan biridir ölümü düşünerek ağlamak. Bu yağış, yarım
insanı, tam insan olmaya biraz daha yakınlaştırır. Çünkü sudan
yaratılmış bir varlığın kendi sularının derinliklerinde özünü araması ve
bulması kadar doğal bir arayış ve doğal bir keşif yoktur. Lakin
modernizm, bu keşiflerin önüne aklı bir barikat gibi kurarak insanı özünü
aramasından vazgeçirir. İllegal bir harekettir bu! Bu, insan olmanın
kanunlarına, karşı bir duruştur. Bu bir kıya/ımdır..
Modernizmin,
ağlamayı bir zayıflık, bir küçüklük olarak göstermesi, insanları
ağlamaktan/insan olmaktan uzaklaştırdı. Akıl, ağlamayı modern müdahalelerle,
sahte teselli lakırdılarıyla susturmaya çalıştı. Sürekli keyif ve eğlence
peşinde olmayı ‘modern insanın olmazsa olmazları’ arasına kattı. Bu, insan
olmanın önüne kurumlu büyük bir barikattır. Lâkin yaşamın bütün alanına
müdahale eden ve insan olmanın yolarını tıkayan bu lanet olası barikat, bir tek
mezarlıklarda hükmünü yitirir. Modernizmin hüküm kuramadığı tek yerdir
mezarlıklar. Onun da ömrü tükenir orada. Modernizm, bir tek mezarlıktayken
size neden ağladığınızı soramaz.
Alkışlarla,
şiirlerle, şarkılarla ölümü bile bir seramoniye, hatta bir keyife dönüştüren
modern düşünce, bu alafranga vedalarla, insanın içindeki hüznü de ölülerle
birlikte götürdü. Ve şimdi ölüler, sadece kendileri için ağlarlar.
-Sevilay Meraler-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder