23 Mart 2013 Cumartesi

PÜR MELÂL



O'nsuzluğu fısıldar hâli pür melâlimiz...


seher vaktinin vakitler arasında bir ayrıcalığı olmalı.. kuşların sesinde apayrı bir netlik, gökte apayrı bir renk, havada apayrı bir koku var. kirinden arınmış zaman.. henüz uyanmadı kirli düşünceler.. 

ve seküler dayatmalara dair hiç bir şey yok...
ne diyalektik, ne çıkarım, ne felsefe.. ne a/politik tavırlar, ne sosyo-psikolojik çıkmazlar, ne komplo teorileri.. ne modernist söylemler, ne serbest ahlâklı şairler, ne de ağzı bozuk şiirler var.. yani ne karmaşa, ne çelişki, ne de "ben"lik..

sadece netlik...
     sadece netlik...
           sadece netlik..

bütün ulu orta tavırlar, münzevi bir ırmak kadar silik .. 

ve dünyanın bütün kelimeleri bîtap, bütün beşeri düşünceler mürekkep rengi bir dûhan.. çelişki değil, bir harman.. yaşamak iksirinin harmanı.. hem karanlık, hem aydınlık.. hem hayat, hem ölüm.. hem ütopya, hem gerçek.. hem aşk, hem akıl.. hem kahır, hem pür neşe...

ve sükût.. 
dua kadar...
    keder kadar
            şairin suskunluğu  kadar sükût..

ve O'nunlalık...
 su kadar...
    hava kadar...
       toprak kadar O'nunlalık...

aklımı düşüncenin kuyusuna sarkıttıkça, melâlimin çoğaldığını fark ediyorum.. fakat yeşile çalan bir melâl.. yani hem yeşil, hem mavi.. okyanusların deli derinliği.. ve korkmuyorum artık.. derine daldıkça güven, derine daldıkça nefes.. dibe battıkça hayat.. derinliğin verdiği cesaret.. ve yaşamak artık bir çöl uğultusu..  


 -Sevilay Meraler-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder