8 Ağustos 2012 Çarşamba

MODERNİZME SATAŞMALAR/YAĞMALANIR ŞEHİR

Bir şehir düşünün.. Kendi halinde, sessiz, iddiasız.. Eline modernizmin elini değdirmemiş, tertemiz ve bir o kadar duru.. İçinde yaşayan insanlarla huzurlu, uyumlu ve barışçıl.. Bin yıllara ulaşan ömrüne rağmen, eskidikçe estetiği bedeninde çoğaltan bir şehir.. Eşi benzeri olmayan bir estetiğe sahip ama kimseye gösterme derdinde olmayan, yüzüne değecek her nazardan yıpranacağını bilen akıllı bir şehir..  Bu yüzden kapalı, küçük ve saf..
.../
Bir şehir
Ulu bir cevher gibi asil
Duru bir gökyüzü gibi pir u pâk
Kayıp bir simya gibi sır dolu..

Bir akıl düşünün.. Salt nefisten mürekkeb.. Dünya, para ve şöhret düşkünü.. Para her şeydir dediği için, para için her şeyi yapan bir akıl.. Değerleri umursamaz, tek dünyacı, alaycı, kötü.. Dünyayı dolaşıp temiz ve duru olan her şeyi kirletmeye ve bu kir üzerinden para kazanarak şöhretli olmaya yeminli bir akıl.. Kuyular kaza kaza, şehirleri kuyulara düşüre düşüre dolaşan bir akıl.. 
.../
Sonra
Katrankarası bir asır, katrankarası bir beddua gelir,
Ve yağmalanır şehir..

İşte o akıl, ülkelerin, şehirlerin kanına girdi gireli iflah olmadı insanlar. Yaptığı her hamle, attığı her adım gözlerinde bıçak taşıyan bir gece gibi çöktü insanların üzerine. Kuyular kazdı derin ve dipsiz ve düşürdü şehirlerimizi birer birer. Bu izânsız aklın tuzağına düşen şehirlerden biri de Mardin'dir. Son bir kaç yıldır, şaşırtıcı bir şekilde ilginin yoğunlaştığı  bu güzel şehir, çok hızlı bir değişim sürecine girdi. Kurulan yeni yerleşim alanları modernizmim dünyanın her yerindeki aynılığını biraz daha aynılaştırarak genişlemeye devam ediyor. Mardin'in  o yalın ve temiz bedeni modernizmin o sahte ve kirli elleriyle kirlenmeye başladı. Tarihin masum güzeli, güzelliğini yitirmeye başladı. 




.../
Ve yağmalanır şehir
Kavim  helâkı bir şımarıklık siner şehre, 
Helal harama esir
Kalenin başı eğik, kalenin gözlerinde zindan hayası..

Turistlerin ilgisini çekmek için, şehrin özgün dokusundan ve temizliğinden taviz verilmeye başlandı. Kutsal mekânlarda yapılan saygısız etkinliklerin ayıbını ise hangi edep kapatacak bilemem. 
.../ 
Ve yağmalanır şehir,
Marifet ucuba yenik
Türbelerde kutsallığın kıyamı
Türbelerin bağrında zulmün vâveylası

Hemen hemen her şey, şehrin bedenini sömürmek yoluyla para kazanmaya dönüştü.  Bir zamanlar Mardinli ailelerin yaşadıkları o mütevazi evler; kafelere dönüştürelerek biperva eğlenen insanların mêkanları oldu. O evlerin izrediyélerinde saklanan o temiz anılar, şimdilerde bir kenara büzüşerek nasıl üzülüyordur kimbilir... Mardin'de mahalle aralarında açılan eğlence mekanları yüzünden reyhan kokulu güzelim şehrim artık alkol, sigara ve nargile kokuyor. Gece tahtlara serilip uyuyanlara yarenlik eden gökyüzünün sesi, şimdi yerini canlı müzik adı altındaki kulak tırmalayan bağırtılara bıraktı. 
.../
Ve yağmalanır şehir
Ellerde tamahın çürümüş kokusu
Ellerde medeniyetin mevtası

Mazlum ve masum bir şehirdi Mardin; sahneye çıkarılan her şöhret kişisi gibi Mardin de allanıp pullanılarak kör nefislere sunuluyor, daha ne kadar sömürülecek kim bilir... 

Ve yağmalanır şehir..
Göz göre göre....

-Sevilay Meraler-
Fotoğraflar: Sevilaysevilay

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder