4 Ağustos 2012 Cumartesi

MODERNİZME SATAŞMALAR/SANAL İLİŞKİLER FLU YAŞAMLAR



İnternetin nimet mi felaket mi olduğu konusunda tartışmalar süredursun, insanlar kendilerini monitöre büyük bir hızla taşımaya devam ediyor. İnternet aracılığıyla, insanlar artık oturdukları yerden dünyanın istediği yerinde sanal turlar yoluyla dünyayı gezme, bilgi edinme, alışveriş yapma, eğitim alma, ticaret yapma ve dünyanın herhangi bir köşesinde yaşayan insanlarla iletişim kurma kolaylığına sahip oldu.

İnsanlar internetin en çok da sosyalleştiren yönünü sevdi. Çünkü internet, ortak ilgilere sahip insanların bilgi alışverişinde bulunmalarını, birbirlerini tanımalarını sağladı. Yaşam anlayışına uygun kişilerle iletişim kurmak, fayda sağlamasının yanısıra insanın kendini geliştirmesine de katkıda bulundu. Forum sayfaları, facebook, msn gibi sosyal medya sitelerinin varlığı, insanların birbirleriyle oldukça farklı ve kolay bir şekilde iletişim kurmasına zemin hazırladı. Kişilerin gerçek kimliklerini saklayarak iletişim kurma olanağına sahip olmaları da interneti cazip hale getirdi. Özellikle bizim gibi kapalı toplumlarda yaşayan insanlara.. Çünkü bizim gibi toplumlarda insanlar gerek dini, gerek geleneksel gerekse de yetişme tarzı yüzünden iletişim konusunda korkak, utangaç ve çekingen olduğu için gerek karşı, gerekse de hemcinsleriyle çok rahat bir şekilde iletişim kuramazlar. İletişim, açık ve şeffaf değildir; örneğin rahat bir şekilde itiraz edemezler ya da çok sevdikleri halde sevdiklerini bunu söyleyemezler. Kendi içlerinde bir şeyler döner durur ve kendilerini ifade edemezler. Bilgisayar yoluyla iletişim, bu engeli ortadan kaldırdı. Bu özellik en çok da  kendini toplumda ifade edemeyen, çekingen, yalnız olan ya da kendini yalnız hisseden bazı insanların o eksik olan yanlarına önce ilaç gibi geldi. Çünkü insanlar, reel yaşamdaki bedensel özellikler, statü, eğitim gibi boş kriterlere takılmadan kendini anlatma, başka inanlarla düşüncelerini ve imkanına kavuştu. Bu noktada sanal iletişim belki de reel iletişimin hiç bir zaman sağlayamayacağı eşitliği bile sağladı diyebiliriz.

Kelimelerin ve düşüncelerin arkadaşlığı ve seviyeli iletişim, dostlar edinecek, ışığa ışık olabilecek kadar güzeldi. Fakat bu güzellikler malesef kelimelerde kalamadı.  Her şeyde olduğu gibi bu konuda da toplumun nimeti felakete çevirebilecek potansiyele sahip olan büyük bir kesimi, baskı kültürünün de etkisiyle cehaletini de katarak, suları bulandırmayı başardı. Bilgi alışverişlerinin yapıldığı forum sayfaları, chat odaları arkadaşlıkları önce seviyeli ve mesafeli iken zamanla karşı cinsle daha samimi bir iletişim kurma ihtiyacına döndü. Yani kelimelerin saflığını resimle, web camla, mikrofonla reele taşınarak sanal güzellikten, reel çirkinliğe geçti. Çirkinliğine sebep olarak da helal çerçevesindeki iletişimin sınırlarını aşmak sebebi kâfidir. Monitör arkasında ve uzakta olmanın verdiği rahatlıkla kullanılan samimi ifadeler, hiç bir emek sarfetmeden yaşanan kopyala yapıştır sevda halleri, iletişime yansıdıkça, insanlar bu tür iletişimin müptelası oldu. İnternetin sağladığı bu kolaylık, ucuzluğu da yanında getirdi. Ucuz dostluklar, ucuz  aşklar.. Sanal dünyanın insanı nicelik olarak çoktu ama nitelik yoktu; bu sebep ile insanlar birbirlerini kolayca harcamaya başladı. Ayrıca sanal iletişim aldatıcı bir görselliğe sahip olması, insanlar arasındaki iletişimi de olumsuz yönde etkiledi. En çok da sanal iletişimden reel iletişime geçerken tarafların yaşadığı hayal kırıklıkları.. Özellikle sadakati ve güveni gerektiren ilişkilerin uğradığı sarsıntılar.. Sanal iletişimin büyüsüne kapılanlar; reel yaşamdan koptukça farklılaştı, bambaşka bir hale büründü. Sanal ve reel arasında sıkışan ve kendini bir yere oturtamayan ilişkiler ve kimlikler türedi. İnsanlar artık neyin sanal, neyin gerçek olduğu konusunda emin değiller. İnternette yansıttıkları kişi ile kendileri arasındaki fark, onların bu çelişkide acı çekmelerine sebep oldu. Tarafların iletişimin bu sunilik içinde algılamaları,ilişkilerini adlandırmada bile sorun yarattı. Artık pc pc'ne giden temiz hayatların ardından hüzünle bakar olduk.

Velhasılı kelam, bizler bu neden ile interneti kullanan değil; internetin bizi kullandığı bir toplum olduk. Modernizmin istediği de buydu zaten.. Sanal dünya içinde sanal insanlar yaratmak ve bu insanların kendi realiteleriyle aralarına uçurum koydurmak.. Temiz toplumun en önemli sürdürücüsü olan temiz iletişimi önemsizleştirmek, yıkmak..  İnsanları, düşünmekten, okumaktan uzaklaşmalarını sağlamak..

Ne kadar kötü beyaz iletişimlere sarılacak beyaz bir elimiz kalmayışı ve ne kadar acıtıcı flu hayatlara grilerle tutunmak değil mi?


-Sevilay Meraler-











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder