19 Mart 2014 Çarşamba

ÇİÇEK ve KADIN

Kendini çiçek sanan kadınlara ve kadınları çiçek sanan erkeklere...

Sen hiç bir gül kadar güzel olmadın ki! Boya kutusuna batmışken güzellikten bahsedilmez! Bu yüzden bırak güzellik edebiyatı güllere kalsın güzelim!


Sen hiç karın içinde doğmadın ki canım!  Soğuk, bütün bedenini kaplamadı ki! Sımsıcak bir evdeyken  üşünülmez! Bu yüzden, bırak üşümek edebiyatı Kardelenlere kalsın güzelim!

Sen hiç asi olmak için boyununu eğmedin ki! Başını, İblis gibi yukarıda tutmuşken isyandan bahsedilmez! Bu yüzden bırak isyan edebiyatı, Ters Lalelere kalsın!

Parfümlerle varlığına büyü katarken, kokunun güzelliğiyle övünme! Sen hiç anne gibi kokmadın ki! Bu yüzden bırak övünmek, Şebboylara kalsın güzelim!

Sen hiç sevdiğin için gözlerini yakmadın ki canım! Sevdiğin neredeyse yüzün ona dönmedi ki! Nefsin serin sularında yüzerken yanmaktan söz edilmez! Bu yüzden bırak yanmak edebiyatı, Ay Çiçeklerine kalsın!

Senin ellerin her bahar açmadı ki güzelim! İnce hesaplarla kremlediğin, sımsıkı ellerle el açıklığından söz edilmez! Bu yüzden bırak cömertlik edebiyatı, Hanımellerine kalsın !

Keyif diyarlarında dolanırken hüzün dilinde dolanmasın! Sen hiç cenaze hüznünün ismi olmadın ki! Bu yüzden bırak acının edebiyatı, Krizantemlere kalsın güzelim!

Saraylarda kraliçe olmayı düşlerken, ezilmekten bahs etme güzelim! Sen hiç ayaklar altında kalmadın ki! Hem papatya değilsin ki endişelenesin! Bu yüzden, bırak ezilmek edebiyatı, kır çiçeklerine kalsın!

Sen hiç bir çiçekçide satılmadın ki! Çiçeklerin senin için satılmasından hoşlanırken sömürüden söz etme! Bu yüzden, bırak, sömürü  edebiyatı, kapitalizmin çiçeklerine kalsın!

Bu arada her çiçek bir ilaçtır biliyorsun, bu yüzden maraz veren halinle devadan bahsetme güzelim! 


-Sevilay Meraler-

NOT: Her çiçeğin bir hikayesi vardır, çiçeklerin hikayesini bilenler bu yazıyı daha farklı okuyacaktır..